Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

Collapse
This is a sticky topic.
X
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
new posts

  • #31
    Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

    Orjinal yazı sahibi: trabzon61

    Atatürkün adını anarken ve her anıtkabirin önünden geçerken içim cız eder tüylerim diken diken olur.Çünkü biz bu değerlerle büyüdük. Bu coşkuyu içimde en derinimde her zaman hissetiğim ve gür sesli olduğum için okulda hep istiklal marşını ve andımızı ben söylerdim:şu satırları bile yazarken o günler aklıma geliyor ve tekrar tüylerim diken diken oluyor.Ama günümüze bakalım çocuklarımız nerdeyse andımızdaki Türklük ifadelerini kullanamaz hale geldi.Bu ifade bazılarını rahatsız ediyormuş.kardeşim elin japonu italyanı sonradan kurulma tarihi bile olmayan amerikan marşını söylerken elini göğsüne koyup en içten söylerken rahatsız olmuyor. benim atamın ve arkadaşlarının kanlarıyla sulanmış bu topraklarda yaşamayı kabul eden herkesin hiçbir şekilde bundan gocunmaması lazım.Gocunuyorsa bu arakdaşta bir sorun var demektir. Benim oğlumun da ve onun oğlunun da göğsünü gere gere NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözünü söyleyebileceği bir ülke özlemiyle ve çabasıyla sonuna kadar çabalayacağımızı belirtmek isterim.Herkesi bu konuya katkıda bulunmaya ve unutulmaya ve unutturulmaya çalışılan değerleri her gün her saat her dakika hatırlatmaya davet ederim.saygılar sevgiler
    Utku kardeşim herşeyi çok güzel özetlemişsin.

    Yorum


    • #32
      Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

      Orjinal yazı sahibi: Cemil Nişankaya
      Orjinal yazı sahibi: trabzon61

      Atatürkün adını anarken ve her anıtkabirin önünden geçerken içim cız eder tüylerim diken diken olur.Çünkü biz bu değerlerle büyüdük. Bu coşkuyu içimde en derinimde her zaman hissetiğim ve gür sesli olduğum için okulda hep istiklal marşını ve andımızı ben söylerdim:şu satırları bile yazarken o günler aklıma geliyor ve tekrar tüylerim diken diken oluyor.Ama günümüze bakalım çocuklarımız nerdeyse andımızdaki Türklük ifadelerini kullanamaz hale geldi.Bu ifade bazılarını rahatsız ediyormuş.kardeşim elin japonu italyanı sonradan kurulma tarihi bile olmayan amerikan marşını söylerken elini göğsüne koyup en içten söylerken rahatsız olmuyor. benim atamın ve arkadaşlarının kanlarıyla sulanmış bu topraklarda yaşamayı kabul eden herkesin hiçbir şekilde bundan gocunmaması lazım.Gocunuyorsa bu arakdaşta bir sorun var demektir. Benim oğlumun da ve onun oğlunun da göğsünü gere gere NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözünü söyleyebileceği bir ülke özlemiyle ve çabasıyla sonuna kadar çabalayacağımızı belirtmek isterim.Herkesi bu konuya katkıda bulunmaya ve unutulmaya ve unutturulmaya çalışılan değerleri her gün her saat her dakika hatırlatmaya davet ederim.saygılar sevgiler
      Utku kardeşim herşeyi çok güzel özetlemişsin.
      Aynen katılıyorum. + (sonsuz)

      2009 Opel Insignia 1.6 T Cosmo + 19''Dunlop + FlexRide + Cd500 Navi + Sunroof + Isıtmalı Deri Döşeme / Teknik Gri

      Yorum


      • #33
        Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

        Utku abimizin yazdığı güzel yazının üstüne bende hepimizin nüfus cüzdanını yayınlayayım dedim benim nüfus cüzdanım senin ve hepimizin...



        Yorum


        • #34
          Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

          Tebrikler, çok güzel bir konu olmuş, ve daha da olacak umarım.
          '11 Insignia 1.6 Turbo Cosmo RoadRover Nav
          '15 BMW 118i LCI

          Yorum


          • #35
            Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

            ATATÜRK KİMDİR?

            "Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi;

            Olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci;

            Sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder;

            İnsan haklarına saygılı;

            Dünya barışının öncüsü;

            Bütün yaşamı boyunca insanlar arasında; Renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen; Eşsiz bir Devlet Adamı;

            Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu."

            UNESCO - 27 Kasım 1978

            Yorum


            • #36
              Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

              süper olmuş elinize sağlık
              2010 1.6T Cosmo,Teknik Gri, 19 jant,Cyclone navigasyon, JBL ses sistemi, ayna altı led,

              Yorum


              • #37
                Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                Emre Bey, böyle bir konu açtığın için minnettarım.
                Atamızın neden asırlık bir lider olduğunu onun için basit, bizim için hala çok manidar olan, yaklaşık 80 yıl önce ki şu mesajını yazarak konuya girmek isterim;

                Atatürk, İstanbul’ a gelirken, çoğu kez, kendi kütüphanesinden de bazı kitapları beraberinde getirirdi. A. Dilâçar, bu konuya ilişkin anılarında şunları yazıyor: “Yaz aylarında Atatürk’le birlikte Ankara’dan İstanbul’a gidilirken, Kütüphane memuru ile baş sofracısı, götürülecek kitapları, boş cephane sandıklarına yerleştirir, Muhafız Alayı Erleri de bunları arabalara taşırlardı. Kitapların cephane sandıklarına konulması, derin bir heyecan uyandıran görkemli bir semboldü. Askerî savaş kazanılmış, şimdi bilim savaşına girişilmişti. Bu iki savaşın Atatürk’ün kişiliğinde birbirleriyle kaynaşmasının sembolü, işte bu sandıklardı.”

                Yorum


                • #38
                  Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                  Orjinal yazı sahibi: Odak Burak
                  Emre Bey, böyle bir konu açtığın için minnettarım.
                  Atamızın neden asırlık bir lider olduğunu onun için basit, bizim için hala çok manidar olan, yaklaşık 80 yıl önce ki şu mesajını yazarak konuya girmek isterim;

                  Atatürk, İstanbul’ a gelirken, çoğu kez, kendi kütüphanesinden de bazı kitapları beraberinde getirirdi. A. Dilâçar, bu konuya ilişkin anılarında şunları yazıyor: “Yaz aylarında Atatürk’le birlikte Ankara’dan İstanbul’a gidilirken, Kütüphane memuru ile baş sofracısı, götürülecek kitapları, boş cephane sandıklarına yerleştirir, Muhafız Alayı Erleri de bunları arabalara taşırlardı. Kitapların cephane sandıklarına konulması, derin bir heyecan uyandıran görkemli bir semboldü. Askerî savaş kazanılmış, şimdi bilim savaşına girişilmişti. Bu iki savaşın Atatürk’ün kişiliğinde birbirleriyle kaynaşmasının sembolü, işte bu sandıklardı.”
                  Ne demek Burak kardeşim Atamıza olan saygımız Yaşadığımız bu topraklara duyduğumuz minnettarlıkla ölçülemeyecek kadar büyük kan kadar kutsal onu her an her yerde her şekilde yaşatmak onu tanımak tanıtmak Bu ülkede tek bayrak tek yürek diyen her vatandaşın görevi diyorum o olmasaydı hiç bişeyimiz olmazdı diyerek...
                  ve mesajın çok güzel bilmediğim bir şeyi öğrendim Teşekkür ederim...

                  Yorum


                  • #39
                    Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz



                    "ATATÜRK VE VERGİ BORCU OLAN KÖYLÜ"



                    ATATÜRK, sık sık ülkeyi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile konuşur, işçi, köylü, sanatkár, esnaf kısaca halk ile konuşur, onların sorunlarını dinler, Meclis'e getirir, milletvekillerinden bakanlardan bazen hesap sorar, bazen de çözüm arayışına girmelerini isterdi. İşte böyle yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır. - Kolay gele, bereketli ola ağa... - Allah razı olsun Bey... - Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu? - Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik. - Sağlık olsun ağa... diyerek, konuşmasını kısa keser. Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen Atatürk'ün yanında; İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Salih Bozok, Kılıç Ali, Hüsrev Gerede, emir subayı Rusuhi Bey, daha birkaç yakını vardır. Bir yandan yürüyen, bir yandan da düşünen Atatürk, Salih Bozok'u yanına çağırır; - Salih, yarın sabah git Halil Ağa'yı bul, bana Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de...Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa'yı bulur ve Atatürk'ün yanına getirir. Halil Ağa'yı gören Atatürk, ayağa kalkarak; ""Buyur Halil Ağa" deyip bir sandalye gösterir. Salonda bulunan ve olanlardan habersiz bir vaziyette konuşmaları izleyen zamanın Başbakanı İsmet İnönü'nün de yanında, Atatürk, Halil Ağa'ya dönerek; "Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha" der. İCRAYLA SATILAN ÖKÜZ Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlatır. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya'ya dönerek; - Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı'nı Halil Ağa'nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz. Bu konuşma üzerine, olayı fark eden Halil Ağa, Atatürk'e dönerek; - Sen Atatürk Paşa'msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim, diye yalvaracak olur. Atatürk, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa'nın sırtını okşayarak; - Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın... der ve Halil Ağa'yı ayakta uğurlar.

                    Yorum


                    • #40
                      Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz







                      ATATÜRK'ÜN SON SÖZLERİ

                      Her insanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken, Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak “VE ALEYKÜMÜSSELAM” diyerek gözlerini kapatmıştır. (Kılıç Ali’nin Anıları Sh 659. Hulusi TURGUT)

                      Peki, o sırada Atatürk’ün yanında bulunanlar telaş ve çaresizlik içerisinde kıvranırlarken ve hiç gereği yokken Atatürk’ün “VE ALEYKÜMÜSSELAM” demesinin anlamı ne olabilir diye bir soru akla gelebilir. Böyle bir sorunun yanıtını Kur’an ayetlerinden öğrenelim. İşte Kur’an’ın söyledikleri:


                      “Rabbimiz Allah’tır” dedikten sonra dosdoğru yolu izleyenlerin ölümleri anında melekler yanlarına gelirler: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin. Dünya yaşamında da, ahiret yaşamında da biz sizin dostunuzuz. Cennet’te canınızın çektiği ve istediğiniz her şey, esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın bir ikramı olarak size sunulur’ diye kulaklarına fısıldarlar.” (Fussilet Suresi 30,31,32)

                      “ İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler: ‘SELAMÜN ALEYKE’ derler.” (Vakıa Suresi 90,91)

                      Yorum


                      • #41
                        Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                        Atamızın Vatana İhanet Edene Verdiği Ders

                        Yıl 1924 Atatürk yunan işgali sırasında yunanlılarla işbirliği yapan bir devlet görevlisini suriyeye sürgüne yollamıstır. yıllar sonra bu adamdan atatürke bir mektup gelmiştir . mektupta yaptıklarından çok pişman olduğunu affetmesini istemiştir . Atatürk adamın mektubuna cevap vermeyi bile uygun görmemiştir. aradan 1-2 sene daha geçince adam bir daha Atatürk'e mektup yollamıs. mektupta" paşam beni affetmeyeceğinizi biliyorum sizden tek istediğim memleketimim dağlarında kekik yetişir bari ondan bir dal yollayında hasretimi onla gideriyimm " demiş .Atatürk adama 3 kelimeden oluşan bir mektup yazmış . yazdığı 3 kelime şudur


                        "KEKİK VATANDIR SATILAMAZ"

                        Yorum


                        • #42
                          Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                          ATATÜRK ve Yaşlı Nine

                          Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rasladık.
                          Atatürk attan inerek bu ihiyar kadının yanına sokuldu.

                          - Merhaba nine

                          Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;

                          - Merhaba dedi.

                          - Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın şöyle bir duraklayıp,

                          - Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?

                          Paşa gülümsedi.

                          - Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır.
                          Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir.
                          Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin? Kadın başını
                          salladı.

                          - Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç
                          bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim.
                          Bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.

                          - Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?

                          - Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da....
                          Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü.
                          Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden
                          ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa.
                          Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı.
                          Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan
                          belli
                          böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.

                          - Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadını birden yüzü
                          sertleşti.

                          - Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki...
                          O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı.
                          Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan?
                          Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz.
                          Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı?
                          Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm.
                          Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek.
                          Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı
                          bulacağım yeri deyiver.

                          Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden
                          belliydi.
                          Bana dönerek,

                          - Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır...
                          Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.

                          Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim,
                          sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen,
                          seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.

                          Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
                          fırlatıp,
                          Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkiside
                          ağlıyordu.
                          İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş
                          ağlıyorlardı.
                          Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü.
                          Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı.
                          Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'euzattı;

                          - Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa,
                          bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.

                          Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.

                          Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;

                          "Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün.
                          Giderken de kendisine benim bütcemden üç inek verin armağanım olsun."

                          Yorum


                          • #43
                            Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                            ATATÜRK ne Yaptı,Sen ne yaptın ?


                            ATATÜRK 1911'de Yüzbaşı, 30 yaşında Tabur Komutanı, Trablusgarp'ta İtalyanlara karşı savaştı.



                            30 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1915'te Yarbay, 34 yaşında Tümen Komutanı, Çanakkale'de İngilizlerle savaştı



                            34 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1916'da General, 35 yaşında Kolordu Komutanı, Muş, Bitlis ve Van bölgelerini Rus'lardan temizledi.



                            35 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1917'de Korgeneral, 36 Yaşında Ordu Komutanı, Filistin
                            cephesinde ordularıyla İngilizlere karşı savaşarak, Halep'in kuzeyinde,

                            Şimdiki Misak-i milli hududuna kadar geri çekildi. Bu savaşlarda

                            Araplar düşmanla beraberdi.



                            36 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1919'da 38 yaşında düşman işgali altındaki İstanbul'dan Samsun'a geçti.



                            Amasya mülakatı, Erzurum ve Sivas kongrelerini yaptı. ANKARA'ya geldi.



                            1920'de 39 yaşında. Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu. Meclis Başkanı seçildi.



                            38 ve 39 yaşlarında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1920'de 40 yaşında.



                            TBMM'nin isteği üzerine Atatürk'e Başkomutan görevi verildi. Sakarya'ya
                            kadar ilerleyip taarruza gecen Yunan ordusuna karşı savaştı. Düşmanın
                            taarruz ümidini kırdı.



                            40 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1922'de Mareşal.



                            41 yaşında Başkomutan olarak Yunan ordusuna taarruz etti. Dumlupınar
                            Meydan savaşında düşmanı yendi. Bütün Anadolu toprakları düşmandan
                            temizlendi.



                            41 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1923'te 42 yaşında Türkiye Cumhuriyetini kurdu.



                            42 yaşında sen ne yaptın?



                            ATATÜRK 1924'ten 1928'e kadar, Cumhurbaşkani olarak 47 yaşına kadar süren dönemde DEVRIMLERI yaptı.



                            43 yaşından 47 yaşına kadar sen ne yaptın?”

                            Atatürk ne yaptı ?
                            Atatürk olmasaydı her milletten babalar olacaktı memleketimizde..

                            Yorum


                            • #44
                              Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz

                              Atatürk Portresi...

                              Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
                              Heykeltıraşlar gibi haksızlık etmeden,
                              At üstünde olmasa da olur,
                              Bir sokakta insanlar arasında yürürken ...

                              Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
                              Bir birliği denetlerken olmasa da olur,
                              Ama mutlaka gülerken,
                              Çocuk parkında bir kız çocuğunu salındırırken ...

                              Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
                              Smokinli olmasa da olur,
                              Kuruyan yapraklar ve kuş sesleriyle
                              Bir göl kıyısında rakı içerken ...

                              Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
                              Savaş meydanlarında olmasa da olur,
                              Dudağında sigarası elinde tespih,
                              Bir çiftçiyle çay içerken, tavla oynarken ...

                              Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
                              Artık, gülerken olmasa da olur,
                              Başını kaldırmış Anıtkabir'den
                              Ana avrat söverken !...

                              (Maalesef yazan belirtilmemiş)
                              İnsignia NB 2.0 COSMO Active Select Olimpik Beyaz

                              Yorum


                              • #45
                                Ynt: Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK - ATATÜRK Köşemiz









































                                Yorum

                                İşleniyor...
                                X