Duyuru

Collapse
No announcement yet.

ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

Collapse
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
new posts

  • ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

    20 Gün Öncesinde Çıkmış olduğum Tatil ve Gezmiş olduğun yerlerden gidilip görülmesi gereken Tarihimizin ve Şehirlerimizin güzelliğini yansıtan Fotoğrafları sizlerle paylaşmak istedim,
    Çanakkale tarihi ve konumu bakımından ülkemizin görülmesi gerken en güzel köşelerinden biri , gitmemiş görmemiş ve gitmek isteyenler için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir Şehrimiz...
    Bununla beraber Geliboludan ve Şehitlikten hiç bahsetmiyorum bile onu ayrı bir konu altında Sizlere gidemeyenlere ufak bir tur şeklinde resimleri paylaşacağım...
    Şimdi Çanakkale...

    NUSRAT MAYIN GEMİSİ

    Kesinlikle Küçücük bir Geminin 3 tane büyük Savaş gemisini Egenin derin sularına gömmesi ve o günleri düşünüp o geminin içini gezmek gemiden inene kadar tüylerinizin diken diken olmasına sebep oluyor...































    NUSRAT İŞ BAŞINDA

    18 Mart 1915 deniz zaferi, top ve mayın silahlarının müşterek çalışma mahsulü olup bunda mayın başrolü oynamıştır. Mayınların dahice boğaza yerleştirilmesiyle, o tarihin en kuvvetli donanmasını Türk azmi ve cesareti, hayretlere bırakacak şekilde alt etmiş ve boğazı düşman gemilerine kapamıştı.

    Dönemin Fransa başbakanı; Çanakkale için "Türkler boğazı kapamakla savaşın iki yıl uzamasına ve müttefiklerin milyonlara varan insan gücü ve yüzlerce milyarlık maddi kayba uğramasına sebep olmuşlardır." demiştir.

    Peki o gizemli mayınları kim ne zaman oraya dökmüştür?

    Nusret Mayın Gemisi 3 Eylül 1914'te Çanakkale'ye gelmişti. Almanya'da özel şekilde mayın dökme gemisi olarak inşa edilmiş bu tekne dar alanlarda kolayca manevra yapabiliyor ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu. Ancak Osmanlı Devleti'nin mali sorunları ona boğazı mayınlayabilmesi için gerektiği miktarda mayın bulamıyordu. Çanakkale boğazında zaten önceden boğazı kesecek şekilde döşenmiş mayın hatları bulunmaktaydı. Ancak, düşman zırhlılarının devamlı şekilde hareketlerinin incelenmesiyle akıllara hayret verecek bir gerçekle karşılaşılmıştı.

    6 Mart gecesi Cevat Bey, mayın grup komutanı Hafız Nazmi Bey'e "Oğlum, diyordu. Sana çok önemli bir görev veriyorum. Vatanın selameti bu görevin başarıyla yerine getirilmesine bağlıdır. Yarın akşam, Nusrat'le son 26 mayınını şu gördüğün karanlık limanda kıyıya paralel olarak dökeceksin. Düşman hareketinizi seçer, size saldırıya kalkışırsa kıyı toplarımız önceden aldıkları talimata uygun olarak hareket edecek ve sizi himaye ateşiyle koruyacaklar. Kendinizi göstermemeye çaba harcayın. Allah yardımcınız olsun."

    Evet. Bu sefer mayınların boğazı kesecek şekilde değilde kıyıya paralel olarak Karanlık Limanına dökülmesi fikri, mayın uzmanlarının ince bir çalışmayla ortaya çıkardıkları mükemmel bir fikirdi. Çünkü düşman zırhlıları boğaza gurup gurup giriyor ve görevini tamamlayan grup ikmal yapmak için geriye dönerken arkadaki grupların yollarını kesmemek için boğazın en geniş yerlerinden biri olan Karanlık Liman'da manevra yapıyordu. İşte mayınlar da bu manevra sahasına kıyıya paralel ancak manevra hattına dik olarak yerleştirilecekti. Fakat bu işin sonu her ne kadar büyük bir zaferi getirebilecek olsa da bir o kadar zordu.

    Nazmi Bey, ertesi gün Nusret mayın gemisi komutanlığı yapacak olan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı'yı buldu. Her iki subayda çok iyi arkadaştılar. İki gün önce kalp krizi geçiren Nusret'ın genç komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, sağlığı için yerine bir başkasını görevlendirmeyi önceden Çanakkale müstahkem mevki komutanı Cevat Bey'in ısrarlarına rağmen, savaşın ve ülkenin sorumluluğunu omuzlarında duyarak görevi kabul etti.

    7 Mart'ı 8'e bağlayan gece yarısı Nusret demir alarak Çanakkale'den uzaklaştı. Bütün ışıklarını söndürüp kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastırmış, maskeli ışıklar altında rota izleyerek hedefine doğru ilerliyordu. Gemi daha önce döşenen mayın hatlarından geçiyor ve Karanlık Liman'a giriyordu. Deniz sakin, hava simsiyah, zifiri karanlıktı. Uzaklarda dolaşan düşman devriye gemileri pırıl pırıl yanan projektörleri ile suyun yüzünü aydınlatmaktaydı. Bir an, suyun yüzüne değen ışık silindirler hemen ardından denizi yalayarak, havaya kalkıp yeniden denizin yüzeyinde başka bir noktayı aydınlatıp derinlere inmekte ardından yine uzaklara gitmekteydi. Daha yakınlarda devriyeye çıkmış düşman gemilerinin projektör ve ışıldakları zaman zaman Nusret'in olduğu kıyının karşısını noktalamaktaydı. Son kontroller bittikten sonra ilk mayın platforma alınmış ve atış anı beklenmeye başlamıştı. Heyecan son haddindeydi. Vatanın selameti için gerekli olan zafer kilidi, Nusret'in elindeydi. Onu mutlaka sessizce yerine bırakmalıydı.

    Sonunda Anadolu yakasındaki Akyarlara, yeni mayın hattını hazırlanacağı noktalara geldiler. Teker teker sessizce elinde kalan son 26 eski tip mayını suya bırakmaya başladı. Suya düşen her mayın belli bir sıra halinde kendisini asılı tutacak ağırlığın gerdiği teller üzerinde yeralmaya başladılar. Birkaç dakika sonra tüm mayınlar belirlenen rota doğrultusunda dökülmüştü. Makinalar tekrar ulaşabilecekleri en yüksek devirde çok hızlı tempoda çalıştırılmıştı. Şimdi en az mayınlar dökülüşü kadar tehlikeli olan geri dönüş yolculuğu başlamıştı. Daha önceki dökülen mayınlar ve düşman devriye gemileri Nusret'in yolu üzerinde kol geziyordu.

    Bir an için Nusret'in çok yakınında bir karaltı ortaya çıktı. Düşman gemisi olmalıydı bu. Büyük olasılıkla düşman zırhlıları geri dönmüşlerdi ve devriye görevine devam etmekteydiler. Ara verdikleri projektörle taramaya yeniden başladıkları zaman Nusret'i görecekler ve herşey bitecekti. Bütün personelden buz gibi terler boşanıyordu. Nihayet korktukları başlarına geldi ve düşman gemisinin projektörleri yandı. Karalığı yaran projektör ışığı az öteden, hızla, üzerlerine doğru, denizi tarayarak geliyordu. Işık dalgası kıyıları, dalgaları taraya taraya, arada bir durarak, arada bir gerileyerek ağır ağır üzerlerine geliyordu. Bu ışık silindiri ölüm kılıcına dönüşmüş, Nusret'in böğrüne saplanacaktı ki bir mucize gerçekleşti.Ölüm ve ışık dalgasını içine girmelerine saniye kala, Türk kıyılarında yanan projektör bir mucize yarattı.

    Bizim kıyıda birden bire yana projektörümüz birkaç saniye içinde, düşman projektörünü deniz üstünde yakaladı. İki projektör şimdi gözgözeydiler. Ortalığı sise yakın yoğun bir beyazlık kapladı. Beklenmedik bu ışık kavgası Nusret'e yaşam umudunu geri verdi. Şimdi karşıyaşan iki projektör, iki düşman göz birbirinden kurtulmak için olağanüstü bir savaşa başladılar. Düşman projektör, kurtulmak için yoğun çaba harcıyor, bir türlü başaramıyordu. Nusret, bu bazen üstünde, bazen yanında süren ışık çarpışmasının altından sessizce sıyrıldı. Olanca islim üstünde, Çanakkale yönünde yolalmaya başladı.

    Tehlike geçmiş verilen görev büyük bir başarıyla yapılmıştı. Nazmi Bey büyük bir sevinçle kader arkadaşını tebrik etmek istedi. Ancak Hakkı Bey cevap veremedi. Nusret mayın gemisinin başkomutanının hasta kalbi bu ışık savaşındaki heyecan dayanamamış, heyecan kasırgası içinde duruvermişti.

    Bu olaydan on gün sonra müttefik donanması saldırıya geçmişti. Savaş tam istediği şekilde, kontrollü olarak devam etmekteydi ki, birden ikmal için geri dönen gemilerde büyük patlamalar meydana gelmişti. Bunların nedeni, 7-8 mart gecesinde dökülmüş ve bundan sonrada gerek düşman pilotlarının fark edemediği gerekse 17-18 Mart gecesi mayın gemilerinin yaptığı mayın kontrolünde bulunamayan Nusret'in mayınlarıydı.

    Düşmanın yüzen kaleleri birer birer batmaya başlamıştı. Önce Bouve 639 kişilik mürettebatı ile denizin derinliklerine gömüldü. Bu andan itibaren herşey ters gitmeye başlamıştı. Bouve'in battığı yerin yakınında manevra yapmakta olan Inflexible bir mayına çarpıştığını rapor etti ve çok tehlikeli bir şekilde yan yatmaya başladı ve üç dakika sonrada Irrestible'nda yana yatmakta olduğu ve sancak tarafından mayına çarpıştığını bildiren yeşil flamanın sancak seren cundasında dalgalandığı görüldü. Daha sonra da mürettebatı kurtarılan gemi boğazın sularına gömüldü.

    Muhteşem armada üç büyük gemisini (Irrestible, Ocean, Bouve) kaybetmiş, üç tanesi de (Inflexible, Golva, Suffen) ağır yaralanmış şekilde eldeki gücün üçte biri yitirilmişti. Nusret'in yapmış olduğu görev tarihi değiştirmişti.

    Müttefik donanması 18 Mart günündeki başarısızlıklarından çok şey öğrendiler. İngilizler bu yenilginin tüm faturasını son keşfini yapıp mayın yoktur raporunu veren pilota çıkardılar ve onu idam ettiler. Nusret'in 7-8 Mart gecesi bir şehit vermek uğruna yaptığı iş ve Türk topçusunun başarısı, bir vatanın selametini sağlamış ve düşman donanmasının Marmara'ya bayraklarını dalgalandırarak girmesine izin vermemişti.

    YABANCI GÖZÜYLE 18 MART İngiliz general Oglander'in, "Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı" adlı eserinin birinci cildinde: "Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının o olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez."

    Sir Ccolyen Corbet'in, "Harekatı Bahriye" adlı eserinin ikinci cildinden: "Felaketlerin hakiki sebebi keşif ve tayin olununcaya kadar çok geçmedi. Hakikat şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyuna paralel olarak 20 mayın dökmüşler ve balıkçı gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyat ve sağgörüye rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır."

    Bahriye Nazırı Churchill 1 Ağustos 1930 tarihli "La Revue de Paris" dergisinde şöyle der: "Nusrat Gemisinin gizlice döktüğü 20 demir kap, İngilizler tarafından başarı ile başlanmış olan Çanakkale Harekatını durduran bir takım pisikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız başına bu engeldir ki, Türkiye'yi bir bozgundan kurtardı ve harbi uzattı. Bu yüzden mağluplar kadar muzaffer Avrupa'da sarsıldı. Kendilerini Fransa, Polonya, Galiçya, Balkanlar, Filistin, Suriye ve Kuzey Italya topraklarının örttüğü 6-7 milyon insan, düşmanlarının kurşun ve gülleleri ile değil, 18 Mart sabahı Çanakkale'nin kuvvetli akıntısı altında, ağırlıklarına bağlı bulundukları tel halatları üzerinde gerili duran 20 demir kap yüzünden yok olup gitti."

    KAYNAK:
    Destanlaşan Gemiler/Erol MÜTERCİMLER/1987/Kastaş A.Ş. Yayınları
    Istanbul Gelibolu Günlüğü/Ian HAMILTON/1972/Hürriyet Yayınları
    Çanakkale Savaşı/Prof.Dr.İsmail KAYABALI/Ankara/1975

    SAVAŞA ETKİSİ

    Nusrat'ın döşediği mayınlar 18 Mart 1915'te Çanakkale harekatının kaderini değiştirmiş, ona "dünyanın en ünlü mayın gemisi" unvanını kazandırmıştı.Nusrat'ın mayınları 639 kişilik mürettebatıyla Bouvet, onun ardından Inflexible ve Bolva zırhlılarını sulara gömmüştü.

    İngiliz Generali Oglander'in "Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı" (Military Operations Gallipoli, Official History of the Great War)adlı eserinin 1. cildinden: "Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez."

    Sir Ccolyen Corbet'in, "Deniz Harekatı" adlı eserinin ikinci cildinden: "Felaketlerin hakiki sebebi keşif ve tayin olununcaya kadar çok geçmedi. Gerçek şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyu'na paralel olarak 20 mayın dökmüşler ve keşif gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyata rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır."

    Bahriye Nazırı Winston Churchill 1930'da "Revue de Paris" dergisinde olayı şöyle yorumlamıştır: "Birinci Dünya Harbi'nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi demir kaptır."



    Çanakkale Deniz Müzesi

    Kesinlikle Görülmesi gezilmesi gereken bir yer Onca eski Savaş malzmesi ve yaşattığı duygu anlatımaz kesinlikle gidilip gezilmesi gereken bir müze...









































































    Ve tabi güzel Çanakkale içinden görüntüler kesinlikle görülmesi gereken aynalı çarşı Turuva atı ve Saat kulesi hele sahili ve limanında ki takasından botuna o Türk bayrakları bambaşka...

    Çanakkale İçinde

    Çanakkale içinde vurdular beni
    Ölmeden mezara koydular beni
    Of gençliğim eyvah!

    Çanakkale içinde aynalı çarşı
    Ana ben gidiyorum düşmana karşı
    Of gençliğim eyvah!

    Çanakkale içinde bir dolu testi
    Analar babalar ümidi kesti
    Of gençliğim eyvah!

    Çanakkale içinde sıra sıra selviler
    Yüzbaşılar oturmuş asker öğütler
    Of gençliğim eyvah!




































































































    Kesinlikle gidip gezmenizi görmenizi o şanlı toprakları hissetmenizi tavsiye ederim


    Bir Sonra ki Durak Şehitlik -Gelibolu...

  • #2
    Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

    Eline sağlık abi çok güzel fotoğraflar. Çanakkale biz Türk'ler için manevi olarak çok büyük bir değere sahip.Herkesin bir kere dahi olsa gidip görmesi, geçmişte yaşanan olayları içinde hissetmesi gerekir.

    4 yıl önce okul gezisi ile gitmiştim.Ama rehber gezdirdiği için görmediğim yerler varmış..ÖRN. Nusret Mayın Gemisi. Sadece karşıdan görmüştüm.

    Yorum


    • #3
      Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

      Güzel paylaşımın için çok teşekkürler Emre'cim fotoğraflarda çok güzel . Banada nasip oldu oraları gidip görmek çok değişik duyguların içine giriyor insan.

      Yorum


      • #4
        Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

        Valla şimdi şehitlik Fotolarını paylaşacam asıl güzellik asıl maneviyat hissiyat oralarda ya tarifi anlatılması mümkün olmayan bir yer gidip görmenize çok sevindim gercekten

        Yorum


        • #5
          Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

          Emreeeeeeeeee Çookkk güzel Fotolar.. Kısmet olsa da bende gidip bi oraları da görsem ne iyi olur....

          Yorum


          • #6
            Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

            Orjinal yazı sahibi: Cemil Nişankaya
            Emreeeeeeeeee Çookkk güzel Fotolar.. Kısmet olsa da bende gidip bi oraları da görsem ne iyi olur....
            Seneye beraber gidelim abi

            Yorum


            • #7
              Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

              Sayende Çanakkaleyi bir daha gezmiş oldum teşekkürler
              Beyaz tutkudur.

              Yorum


              • #8
                Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

                Orjinal yazı sahibi: Güneş
                Sayende Çanakkaleyi bir daha gezmiş oldum teşekkürler
                Rica ederim

                Yorum


                • #9
                  Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

                  süper kareler yakalamışsın hepsi birbirindne güzel tşkler


                  2010 1.6 T Cosmo Beyaz + chip + ben

                  Yorum


                  • #10
                    Ynt: ÇANAKKALE - Nusrat Mayın Gemisi, Deniz Müzesi, Turuva Atı Ve Sahili

                    Orjinal yazı sahibi: dragon_10
                    süper kareler yakalamışsın hepsi birbirindne güzel tşkler
                    Rica ederim ne demek abi

                    Yorum

                    İşleniyor...
                    X